|
|
|
|
| Mistressliğin kadın üstünlügü olduğunu düşünen yarım akıl Mistressler, size soruyorum: Kim giydirdi size o topukluları? Kim bacaklarınızı traş ettirdi? Kim size parfümler sıktırdı, bellerinize korseler taktırdı? Bugün gücünüz zannettiginiz herşeyi zamanında erkekler siz onların gözüne daha güzel görünesiniz diye size "giydirdi". Bugün birer Mistressiniz ama hala kölelerinizin fetiş ve seks objelerisiniz. Kadının cinsel meta olması yaradılıştan gelir ve siz ne kadar itiraz etseniz de gücünüz bundan gelir. Hatta bu yüzden kendinizi daha akıllı bile sanırsınız, dünyanın en büyük düşünürlerinin, mucitlerinin, edebiyatçılarının, bilim insanlarının hangi cinsten oldugunu düşünemeden. Ya gücünüzün nerden geldigini idrak ve kabul ederek Mistresslik yapın ve olayın tadını cıkarın, ya da kendinizle mücadele etmeye, ikilemler içinde gidip gelmeye ve kendinizi dışarıya özür dileye dileye açıklamaya devam edin.
BDSM'in anlamından bihaber abaza masterlar, size söylüyorum: Gözünüzü seviyim, artık internet diye bişey var. İlla kitap okumanız gerekmiyo. Gidin bi siteye iki tıklayın da birazcık olsun ufkunuzu genişletin. Palavralar sıkmayı, sağdan soldan resimler bulup profilinize koymayı bırakın. Kendinizi "Master" ilan eder etmez tün dünyanın yastık kılıfı gibi ters yüz olacağı rüyasından kurtulun. Herşeyin doğrusunu bilmek zorunda da degilsiniz, kimse sizden bunu beklemiyo, egolarınızı yarıştırmayı bırakın. Bir sub size engin bilginiz yüzünden degil telkin ettiginiz güven sayesinde teslim olur. Ümitsizce ve sabırsızca "oldurmaya" çalışmaktan vazgeçin. Olacağı varsa olur.
Kendini bulunmaz hint kumaşı zannetmek suretiyle en babayigit Mistressten bile daha talepkar olan kendini bilmez kadın submissiveler, sözüm size: Kendinizi BDSM ortamlarında sub olarak tanıtacaksanız gidin teslimiyet ne demek biraz ögrenin. Kazara bi avrupa ülkesinde ya da amerikada bu tavırları göstermeye kalksanız kimse size sümügünü atmaz. Ya rolünüzün hakkını verin ya da gidin vanilya "sosyal ağlarda" kendinize fantazi arkadaşı bulun. İlla da BDSM diyosanız alın elinize kırbacı kendinize sub arayın.
Abazalıkla teslimiyetçilik arasındaki farkı anlayamayan erkek submissiveler, size diyorum: Aradaki farkı anlayın öyle çıkın piyasaya. Entelligi, dantelligi, bilmişliği bi kenara bırakın. O yapmacık "efendim"ler, "tanrıçam"ların ardında kıvranan patlamaya hazır libidonuz 50 metreden görülüyo, hatta kokuyo. Herşey istediğiniz gibi oldugunda dünaynın en acık fikirli insanıyken işler istediginiz gibi gitmediginde en mazbut felsefecilere, avukatlara ve hatta yargıçlara dönüşmekten, duruma göre oryantasyon değiştirmekten, sahibelerinize köpek olurken bi yandan submissive kızlara "of anam yavrum gel seni bi kırbaçlıyım" tadında ikiyüzlü ve yerlerde sürünen mesajlar atmaktan vazgeçin. Ya da switchliginizi itiraf ve ilan edin ki bu rol bile sizin icin fazla. Aslında ne mal oldugunuz ve ne icin BDSM'e yöneldiginiz herkesin malumu.
|
|
|
|
